Walter TANERO coming to Turkey. 21 December 2013 ...

  Karaburun - Mordoğan 5. Levrek Tutma Yarışması bu yıl 21 Aralık 2013 tarihinde yapılacaktır.Geleneksel hale gelen ve birbirinden değerli amatör levrek avcılarına ev sahipliği edecek.Bu güzel gecenin onur konuğu olarak,İspanya'dan değerli arkadaşım Walter TANERO yu aramızda görecek olmamız,biz levrek avcılarını bir hayli heycanlandırmakta....
  Bu güzel oluşuma emek veren başta Mordoğan Belediyesi ve sevgili Hür Mol üstadımıza sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum...
  Ayrıca bu güzel gecede bizleri Walter TANERO ile buluşturma imkanı sağlayan KARAN RANT A CAR kuruşluşuna sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum...
Şahsım adına böyle büyük bir avcıyı yakından görmek ve tanımak benim için hayalini bile kuramadığım bir olaydı ki,bunun gerçekleşicek olmasından dolayı çok mutluyum...

Gracias, Walter...

Él te ama Mordoğan....

03 Kasım 2013 '' 90 +3 '' Alyanaklar Uzatmalarda Geldi.

Merhaba sevgili arkadaşlar.
Mevsimin favori balığı,orijinal çipura olunca gönül ferman dinlemiyor.Bu av güncesinde Adil arkadaşım ile yine karşınızdayım. - Adil göç başlamış kontrol ettim ne diyorsun ? -Sen bilirsin abi gidelim bana uyar...Kısa ve öz konuşmadan sonra hafta sonu gece avı için plan yapıldı.Yengeç ve mamunlar,yemci Kemal abimiz tarafından tederik edildi.Kısa alışverişten sonra yola koyulduk.Sabah gidiyoruz dedik,akşam oldu meradayız,deliyiz azcık.. Tekne ile yolda giderken gözüm denizde,acaba yeşil kasnak görürmüyüm diye -Mehmet abi o kasnak yeşil değil mi ? -Hani nerde,nerde Adil kafa yapıyor anlaşıldı...-Bu akşam sana iyi bir ders şart oldu çırak... -Çok duydum bunları ben Mehmet abim.... 

Avlağa geldik çapamızı attık bol kalama bıraktık,çapadan uzak olalım.Hava sakin fakat çiğ yağmur gibi heryer sis içinde...Teknenin körüğün altında geçecek av anlaşılan.Oltalarımızı yengeç ile yemledik,dibe yolladık.Beklemeye koyulduk,bu arada Adil hala kafa buluyor benimle...Benimle tekneden balığa giden arkadaşlarım bilir,durur durur turnaya toslarım Adil yakın zamanda bunu öğrenmeliydi bence...Saatler 03:00 oldu tık yok.Yer değiştirmek geldi aklımdan ama,heryer çiğden sis içinde...Kalalım dedim burada...Kasnaklardan birine mamun takıkoruz,çok geçmiyor sargoz ve karagözler başlıyor.İnceler denize kalınlar kovaya...Saatler 04:30 oldu mamunla avı kesiyoruz.Yengeçler tekrar aşağı.

Saatler 05:00 gösterdiğinde kasnaklarımdan biri ok gibi olduğu yerden fırlıyor.Misinayı elime alıp tasmayı çakıyorum.Misina parmağımda ki flastere oturacak nerdeyse...- Mehmet abi kaçtı mı ? Kaçtı Adil...Kaçtı numarası yapıyorum çırağa, ona bir ders şart.Hayvan belli etti kendini dolu dolu kafalar atıyor ama bende tık yok.İçimde volkanlar patlıyor oysa....- Mehmet abi sen aldın balığı,şimdi kafama çakacaksın değil mi ? -Öpeceksin ama elimi,sözmü ? - Sen bir tekneye koy,düşünürüz... -Kepçeyi hazırla o zaman. Adil kepçeyi duyunca,eli ayağına dolaştı.45 metreden gelen alyanak dizlerimin bağını çözdü...- Adil kepçele yavruyu... - Offfff abi bu azman lidakiyi nerden buldun yahu... -Lidaki demek,yemezler öpeceksin o bileği hahaha -Öpeceğiz dedik,öperiz,muck  

 

Keyfim yerine gelmiş geçen avda ki giden kasnak bile unutulmuştu.Alyanak takribi 1,5 kilo üzeri.Çok geçmeden diğer kasnak yürümez mi.Misinaya kalama verdim,elimde kayıp gidiyor olta...Durdu,tasmayı çaktım,üzerinde.Küpeşte ağlamaya başladı kafa atışlarından...-Adil şimdiden diyorum bak kepçeyi hazırla...- Aynısından mı Mehmet abi ? -Tıpkısının aynısı...Hey gözünü sevdiğim hayvanı,asaletin kaçmak için yaptığın kafa atışlarında gizli...5 dakika mücadele sonrası asil yaratık kepçenin içinde tüm ihtişamıyla yatıyor.... -Abi sen mi yakalıyacaksın hep ? -Seni bu sabah kepçe manyağı yapacağım. Arkasından iki adet daha kiloya yakın porsiyonluk tutuyorum.Adil 1 adet teselli ikramiyesi ile avı tamamlıyor.Sabaha karşı yürüyen balık,yüzümüzü yine güldürüyor...

Çapa alıp dönüşe geçiyoruz...Yolda balık fotoğraflarını alırken bir yandan da Adil ile kafa buluyorum. -Adil bak yeşil kasnak değil mi o Gel fotoğraf çekeyim seni alyanaklar ile desemde,istemiyor... Balıkları eşit paylaşıyoruz,bir daha ki av,bunun acısını çıkaracak kardeşim inşallah...Daha güzel avlarda,seninle hep olmak dileğiyle kardeşim,iyi ki varsın...Siz değerli arkadaşlarımında daha güzel avlar yapmasını temenni ediyorum...Avlarınızda bol şanslar...Rastgele...

__________________

Mehmet TEKİN

13.04.1977 B Rh+

Menemen / İZMİR

27.10.2013 '' Erişte Tarlası '' Yine Yanlız Avlanamadım....

 

Sevgili arkadaşlar merhaba ; Kıyıdan av yapmayalı epey olmuştu.Kendi başıma av yapmak iyi gelir düşüncesiyle ,ani bir karar ile almanağı kurcalamaya başladım.Geçmiş tarihlere baktığımda tek şık vardı oda '' Erişte Tarlası '' av vereceğe benziyordu. Yemci Kemal abimden 70 adet madya aldım,çıktım yola...Avlağa geldiğimde iki kişinin av yaptığını gördüm...Erzakları indirmeden yanlarına gidip, – Rastgele arkadaşlar,durum nedir ? Diye sordum. - Abi,koca gece burdayız iki adet karagöz aldık.Sargoz yakalamışlar,karagöz diyorlardı...

Sülünez yemi kullanıyorlardı,küçük balıktan şikayetçilerdi.Hal böyle olunca beklemelerini söyledim.Baktım ki avlakta yer kısıtlı,madyaları paylaşmak için teklifte bulundum.Anlayışla ve o kadar da hayretle karşıladılar,bir kamışlık yer açtılar,sağolsunlar.Üç kişi birer kamış ile avlanacak,sabah balığı illa ki alacaktık.Zaman geçtikçe kaynaştık,sohbet sohbeti açtı...İğneden,misinadan derken bir saati öyle yedik.Bu arada kırpıntı balık sülünezi bulamayınca kaybolmuştu.Oltalarımızı madya ile yemledik.Oltalarını en uzağa atmalarını istedim.Anlaşılan bu balık avında yenilerdi.Uzak atamadıklarını söyleyince,kamışları ben savurdum uzak meshafelere.Makinalarında helezon olmuş misinalar atış erimini zorlaştırıyordu. 

-Abi makinada misina bırakmadın yahu.Makine bu meshafeyi ilk kez görüyor ) Ben kendi kamışımı savurunca işte o zaman daha bir hayrete düştüler...- Kurşun sesi duymadık ya abi Güleyim mi,ağlıyayım mı ....Oltalar denizde başladık beklemeye,ilk vuruş benim kamışta belirdi.Cırcle iğne kullandığımdan dolayı sadece izliyorum hareketleri...On saniye geçmedi ki kamış büküldü.Üzerinde ki balık direniyor...Yavaş yavaş aldım kenara baba sargozu...- Abicim sen ne yaptın ya,karagözün dedesini tuttun...Koyuverdim kahkahayı... Bornova'dan geliyorlardı arkadaşlar.İki üniversite öğrencisi,ama çok matraktılar.-Kamışlarda olsun gözünüz,bu akşam hocanız benim....
Az bir süre sonra onların kamışlarda başladı vuruşlar.Benim komutlarımı dinleyerek her ikisi de birer sargoz alınca keyifleri biraz daha katlandı.- Akın oğlum ne hava atacağım sabah bununla kankalara...diyordu Serkan.Bellli ki balığa gitmeyin tutamazsınız demişti arkadaşları....Takım çantamdan birer takım bağladım kamışlarına,cırcle iğneler kendi yakalayıp uğraşmasınlar istedim,yoksa ben çok uğraşacaktım onlarla sabaha kadar ) Takımlar tek tek balık almaya başladı.Bu arada işi de kaptılar....

Sabah gün ağırmaya başlayınca yüzlerimiz gülüyordu.Yeteri kadar balık yakalamıştım,onlara da yakalatmıştım.-Mehmet abi seni Allah mı gönderdi bize yahu. – Kısmetin böyleymiş Serkan,kısmetin önüne geçemezsin.Bak ben ava gelirken yalnız avlanmak için yola çıktım ama yine tek başıma avlanamadım.Sizlerle av yapmak varmış nasipte...Avı bitirip toplanmaya başladım eşyalarımı arabaya yükledim,baktım bunlar yaya. - Ne ile geldiniz siz buraya ? - Metroyla geldik sonra da buraya yürüdük. - Hadi gelin metroya bırakayım sizi....-Vallahi kralsın abi,sağolasın. Metro istasyonunda ayak üstü muhabbet ettik. -Yem fiyatını ödemedik ya sana Mehmet abi... - Senin o yemi ödemeye gücün yetmez,esas benim size borcum ne ? dediğimde,şaşırdılar.Metro kalktıktan sonra telefon numaralarını almadığım geldi aklıma...Kendime kızdım,neyse illa ki başka bir zaman karşıma çıkarlar inşallah.Tek kişi gidip,iki tanımadığım kişi ile avlandığım bu güzel av güncemde,böylece hafızalarda yerini aldı...Avlarınızda bol muhabbetler,güzel dostluklar olması dileğiyle....RASTGELE.

__________________

19 Ekim 2013 '' Çift Çapa-1 '' Dolunayda Sargoz Geçidi....

Merhaba sevgili arkadaşlar ;
Tekneden yakaladığımız sargozlar Adil arkadaşımın aklında kalmış olacak ki -Mehmet abi hadi kaçalım bu hafta sonu meraya...deyince, tilkiye tavuk güdermisin demişler sözü geldi aklıma,gülmekten söyleyemedim....-Programı yapalım kardeşim,ben hazırım her daim. Hafta sonu hava tahminleri gece 02:30 saatlerinden sonra düşük rüzgar veriyordu.Dolunay iyi av yapıyordu bu sebeple,av meramız için olumlu bu hava koşullarını değerlendirmek kaçınılmaz olmuştu.Gece yarısı yağan çiğ bizi zorlayacak olmasından dolayı avımıza saat 01:00 sularında çıkmaya karar verdik.



Yemlerimizi Kemal abimiz nöbetçi olduğundan dolayı giderken alacaktık,o saate kadar istirahat edecektik. Uyumak ne mümkün...Av saatine kadar gözüme uyku girmedi...Nereye gidelim diye düşündüm durdum,en sonunda tekrar ''Çift Çapa – 1 '' kerterizinde karar kıldım...Telefonum çaldı -abim aşağıda arabanın yanındayım hadi kaçalım artık.Belli ki Adil'i de uyku tutmamış...Kemal abiye yem gece gelmiş,mamunlar kıpır kıpır. -Gece bile böyle mamun getirtiyorsun ya,büyüksün Kemal Baba...Birer çay içip yemlerimizi alıp yola çıktık. -Mehmet abi nereye bu sefer... -Çift çapa yapalım kardeşim orası paklar bu havada bizi... Muhabbet eşliğinde barınağa geldik,eşyalar erzaklar tekneye yüklendi,meraya doğru yola koyulduk.
Denizde irili ufaklı çok tekne vardı.Ona selam,buna selam derken avlağa vardık.Bize en uzak tekne 500 metre ötemizdeydi.Hemen çapalarımızı arkalı önlü atıp tekneyi taş üzerine sabitledik.Yemlemeyi yapıp beklemeye başladık...Saatler 02:30 olmadan oltalarımızı hazır ettik.Zaman gelmişti ve başladık tek iğne sıkma kurşun takımları dibe indirmeye...



Daha kulaç ayarlamaları yapıyordum ki Adil, – abi aldım,dedi. -Bu ne hız kardeşim... Hadi bakalım avımız kanlı olsun.... Bir Adil,bir ben atıp çekmeye başladık,gözüm bir yandan diğer teknelerde,görebildiğim kadarıyla ne yaptıklarını gözlüyorum. -Adil kimsede bir şey yok baksana,kaçırmayalım balığı aşağıdan,ince ince yemleyelim... Sabaha doğru iriler kendini gösterecek biliyordum.Geçen sefer kaçanı bu sefer yakalamak istiyordum,hep aklımda o vardı. Kovamız üç saat içinde dolmuş,artık seçici av yapmaya başlamıştık.Bu arada yaklaşık elliye yakın küçük sargoz geriye salınmıştı...



Bir anlık dalgınlığım ile bir metre önümde ki kasnak,balığın müthiş asılmasıyla denize gitti...Kulacı lastik ile sabitlediğim için misina kalama almadığından dolayı,kasnak saniye geçmeden gözden kayboldu...Denizde 3 numara,yeşil kasnak bulursanız işte o benim ona göre -Mehmet abi şimdi sen iptal olursun yine... -Nasıl biliyorsun ama,yine gitti o galip geldi kardeşim elbet kıstıracağım birgün sağlık olsun... Gün aydınlanırken artık vuruşlar kesildi,balık teknenin altından açıklara yol aldı.Avımızı bitirip tekne temizliğini yaptıktan sonra dönüşe koyulduk.Yolda Adil'i bir gülmek aldı ki sormayın. -Kasnağı bulan yaşadı bee abi –O kasnağa seni takıp atmadan,sür şu tekneyi... Birgün,o kaçan tekneye çıkacak,o zaman ben çok güleceğim haline...



Barınağa geldiğimizde birkaç tanıdık sima ile karşılaştık.Gündüz avına çıkacaklardı ama tekne arızalanmış bekliyorlardı.Ayak üstü sohbet ettik.Balıkları sahile serip bir iki fotoğraf çektik.O esnada meraklı yazlıkçılar yanımızda belirdi.İçlerinden biri hep klasik sözü söyledi. '' nerden sargozlar bilader '' Adil atladı hemen, - denizden 22 metreden Balıkları toparladık pay ettik,eşyaları arabaya yükledik dönüş yoluna geçtik.Yolda eve gelinceye kadar kasnak muhabbetine güldük durduk ... İki kafadar yine güzel bir ava imza atmıştık,darısı siz değerli dostların başına diyelim...Saygı ve sevgiyle kalın....RASTGELE....