Havaların soğuması biz amatör balıkçıların dört gözle beklediği bir durumdur.Nihayet böyle bir günün hafta sonuna denk gelmesi sebebiyle,sevgili kankam Süleyman ile bir av programı yaptık kendimize göre...
Avımız cumartesi akşam 20:00 de başlayıp pazar sabah 07:00 de bitcekti.Geçmiş senelerde Ekim aylarında yaptığımız avları bir bir hatırlayarak yem ve mera seçimini ona göre ayarladık.Bir aksilik olmadığı takdirde güzel bir av bizi bekliyordu buna emindik.
Mesai bitimi tatlı bir heyecan her ikimizde de,takımlar erzaklar gözden geçirildi ver elini Çkerteriz-1 (meraya verilen şifreli isim) Olta,tek iğne gezer takım,yem madya,yakalayamam mı Çipura diyerek oltalar deniz ile hasret giderdi.
Burayı hızlı geçeyim,saat 20:00 ile 24:00 arası canlı bile tık demedi...Hemen ikinci plan devrede,yer değiştireceğiz doğru Çkerteriz-2 ye. İki kerteriz arası 500 metre. Saat 01:15 sıraları,ilk balık kankam Süleyman'dan geliyor güzel bir sargoz ile...Oldumu şimdi,acemi bu dedim,kesin adres şaşırmış belli ....
Arkasından bir çipura da çekmezmi Süleyman,ne oluyor arkadaş dedim,sana mı çalışacağız bu akşam...Süleyman vurdu gol oldu, diye diye bir hal oldu kendisi
Balık tutmam lazım benim derken,o ne muhteşem bir kamış selamı,kamış elde tasma damakta hissedildi saniyesinde,kalama ayarı yapıldı balık kafa tutuyor Sargoz35 'e deli mi ne ...Sonra ne mi oldu balık kafayı dayadı taşa ne ileri ne geri...ya kardeşim bir hevesimizi kursakta bırakmasana demiştim ki balık haydi baba güle güle...Bu arada Süleyman şokta ben şokta...
Ben sabırlıyım arkadaş elbet gelecek derken kamış ikinci selamı vermesiyle çipura yanımızda bitiverdi,bundan sonra böyle arkadaş dedim hemen bunun üstüne (kapak olsun) Sargoz35 vurdu gol oldu Süleyman 2-1 öndeyim diyor ama bu maç böyle bitmez dedim.
Saat gece yarısı 03:30 bulduğunda dudakları yakan bir ayaz çıktı,dedim ki sıkı dur birazdan neler olacak.Daha önceki avlarımdan tecrübe edindiğim bir şeydir bu.Hava sakin(yanık) ve ansızın suratı yakan bir ayaz çıkıyorsa herzaman tetikte olun derim.Balık alayı,sabah gün ağırana kadar orada kalacaktı ve aynen düşündüğüm gibi de oldu.. Oltaları yemlemekten,balık çekmekten,balık kaçırmaktan,iğne kopartmaktan,misina dolaştırmaktan yorulduk ama bu arada öyle bir ısındık ki sormayın gitsin..Maçı ve skoru bile unuttuk.Gün ağırdığında o trafik hemen bıçak gibi kesiliverdi.Bizce şunun şöyle bir izahı var,balık ayazda sabaha karşı kıyılayıp yemleniyor,gün ağırınca da derinlere kaçıyor.
Ama verdiği zevk hiçbirşeye değişilmez,tabi hakikatlı dostlarda hiçbir şeye değişilmez Süleyman kankamda olduğu gibi...Sağol Süleyman.Kendisi,kamış ile avlanmayı sevmez,kasnak oltasını kamış atar gibi atıyor vallahi,ben bile kamış ile o kadar atamıyorum uzağa,Süleyman attıııı Devamı gelecek.....
Siz sevgili dostların,daha güzellerini tutması dileklerimle,Selamlar.
Yer : Ç-1 ve Ç-2 Aliağa
Yem : Madya
Olta : Tek İğne Gezer Kurşun (50)
İğne : VMC 9284 / 3-4
Hava : Kuzey 1-3
__________________
