İzleyiciler

24 Aralık 2011 Cumartesi

19-20.11.2011 Yenifoça - Sürpriz Bir Gece

Sevgili arkadaşlar,değerli dostlar hepinize merhaba ;
Bir haftadır esen sert poyraz,yerini daha sakin havalara bıraktı.Bu sebeple hafta sonu av yapmak,bizler için kaçınılmaz oldu tabi ki...
Yenifoça'da geçen sene güzel avlar yaptığımız merada avlanacaktık bu hafta.Sevgili İshak Ballıca hocamı cuma günü aramış ve cumartesi gecesine bizlere eşlik edip,av yapmak istediğimizi belirtmiştim.Kendisi ekibini kurmuş,Çeşme taraflarına gideceğini bildirmişti,onunla av yapmak yine başka sefere kaldı anlaşılan...


Aşkın abim ve Özgür kardeşim sözleştiğimiz üzere hazır kıta beklemekteydi.Ben ekibe birini daha eklemek istiyordum.İşleri nedeniyle bu aralar avlarından uzak kalan sevgili Salih abimi aramak geldi aklıma,iyi ki de aramışım.Kendisi de Güzelbahçe taraflarına balık avına gitmek için hazırlanıyormuş.
Kendisini davet ettiğim de,sağolsun beni kırmadı ve akşam üzeri saat 17:30 gibi buluşmak üzere sözleştik.Aşkın abim ve Özgür kardeşim işleri sebebiyle bize gece katılacaklardı.
Bu arada bende eksiklerimi ve yem tedariğini tamamladım.Saat 18:00 gibi Salih abim ile Menemen'de buluşup avlağımıza doğru yola koyulduk.Yolda merayı ve geçen zamanlarda yaptığımız avları konuşurken,ne zaman geldik avlağa,yol ne zaman bitti anlamamıştık bile...




Poyraz karşımızdan ince ince esiyordu,ama hava azıcık ısırıyordu.Hemen yemlerimizi ve oltalarımızı ayarladık,haydi bakalım rastgele deyip,takımları birbir derinlere yolladık.Daha beş dakika geçmemişdi ki Salih abimin oltada hareket belirdi, -Salih abi çek bakalım görelim ne geliyor,seftesi senden bereketi denizden olsun.İki adet güzel karagöz hemen kovada yerini aldı. -Mehmet kardeşim burası güzelmiş yahu,beni bu sefer müşteri kerterizine getirmedin galiba... -Ayıp ettin abim olurmu öyle hiç,burası dostların mekanı...



Benim oltalarda tık bile yok bu arada,Salih abimin meşhur Shimano kamış ucu telgraf çekiyor ha bire...Bir ara benim kamışlardan biri oynar gibi oldu yanına gittim,oltanın ucu tık tık deyip duruyor...Misinayı bir kıskandırayım diye az birşey çektiğimde,aman Allah'ım o ne vuruş...Anında çaktım tasmayı,arkasından bir daha çaktım,balık yerden kalktı ama çok dolu kafa atıyordu.-Salih abi çabuk kepçeyi hazırla bu gelen iyi birşey... -Mehmet söylesene nasıl geliyor...-Abi kafa atışları dolu dolu...Balık kendini taşa sokmak için dip yapıyor,ben havalandırıyorum.Parıltısı o gecenin karanlığında falş gibi patlıyor. -Abi az kaldı hazırlan.Balık kepçede,ikimiz de şaşkınız.Eşkina madyaya geldi,belli ki hayvan yem tercihini değiştirmiş hadi hayırlısı deyip kovada ki yerini alıyor...
Bu akşam belli ki çok sürprizler yaşayacağız,maaşallah merada yok yok.Bu arada Aşkın abim arayıp rapor alıyor.Koyu bir muhabbet ile gözler her daim oltalarda,İstanbul'da Mustafa abim kalkan avlamaya gidecekmiş orda öğreniyorum Salih abimden,inşallah gönüllerine göre bir av geçer...


Sarı Shimano gene çaktı selamı,Salih abim bir karagöz daha ekledi kovasına.Harami balık çok,bir türlü fırsat vermiyor büyüklere,sabredeceğiz artık yılmak yok.Benim kamışlardan biri Salih abimin dikkatini çekti. –Mehmet baksana şu kamışa ha bire oynuyor,yine aldım misinayı elime yavaş yavaş kıskandırıyorum yemi.Arkasından öyle bir asılma geldi ki,hemen çaktım tasmayı. –Salih abi bu ilk gelenden daha sert atıyor kafayı,garanti olması için bir tasma daha çaktım,hayvan delirdi... -Mehmet bu gelen ne şimdi ? -Abi bu gelen paşa,çıldırdı hayvan baksana,sen kepçeyi hazırla...Birçok kez burada balık tutmama rağmen bu kadar inatçısıyla karşılaştım.-Hadi paşam üzme beni.Flaş çakarak geliyor,yavaş yavaş yanımıza sokuldu ve kendini kepçede buldu.-Mehmet bu ne kardeşim böyle,şunun güzelliğine baksana... -Evet abi gerçekten güzel,kilo üstü olsa gerek.-Aynen kardeşim,hadi bakalım senin deyiminle ''Avın Kanlı Olsun''



Paşa da kovadaki yerini zor zar alıyor. Salih abim bak daha neler çıkacak gör sen,gece uzun.Aşkın abim arıyor yine durum güncellemesi yapıyoruz. -Geliyoruz geliyoruz yoldayız,bitirme paşaları sakın.
Bir ara yine sessizlik çöküyor,ama harami bitmek bilmiyor...Hemen olta değişikliği yapıyorum,geçen avda ki gibi...Tek iğne (cırcle),gezer kuşun takımına madya takıp yolladım en uzağa,hadi bakalım gelin şimdi görelim,tuzak kurdum haramiye...Oltayı sephaya yeni koymuştum,misina boşluğunu alıyordum ki,o da ne kamış ucu yamuluverdi,tasma atmadan tarttığımda balık kafa atışlarını gösterdi.-Salih abi daha yeni attım,yanına düştü galiba yem,baksana yakaladım bile.. -Çek kardeşim neymiş görelim. -Bana doğru geliyor bu,tanıdık bir sima olsa gerek,işte dediğim gibi...İçelim Gazozu Yakalayalım Sargozu.Yakışıklı olmuş kerata ama cırcle iğneyi bile bütün yutmuş,böylesi ilk defa görülmüştür herhalde.İğne kaldı gırtlağında,hadi bakalım sende kovada ki yerini al.



Muhabbete öyle dalmışız ki Aşkın abilerin gelişini duymadık.Hemen kısa bir tanışma faslı,Salih abiyle ilk defa görüşüyorlar çünkü.-Mehmet ne tuttun bakalım balıklarına. - Aşkın abi moralin bozulmasın ama - Kardeşim bu ne yahu,vallahi bravo inşallah geç kalmamışızdır... - Abicim hemen vakit kaybetmeyin,yollayın oltalarınızı suya.
Bu arada Mustafa abim telefonun diğer ucunda,avdan gelişmeleri aktarıyorum.Herkese selam deyip kapattık.İşte dostluk arkadaşlık bu olsa gerek,kaç km uzakda bile olsa avımıza ortak oluyor,iyi ki varsın Mustafa abim...
Salih abim bu arada yeni yetme bir paşa daha yuvarladı kovaya...Hava da iyice ayaz oldu,ateş yakıldı.Ateş başında güzel bir sohbet,balık vuruşları kesildi,sabah suyuna kadar dinlenmek lazım deyip,ben ve Salih abi istirahata geçiyoruz.Aşkın abimler yeni geldi,onlar devam edecek...
Sabah 05:00'de kalkmak üzere saati kurup yattık.Saat nasıl geçti anlamadık,ilk ben uyandım. -Salih abi kalk sabah suyunu kaçırmayalım.Ateş yanıyor biraz ısındık oltalarımızın başına geçtik tekrar.Salih abim on dakika geçmemişti ki güzel bir minekop aldı,arkasından bana bir mırmır geldi,ayne kovaya.Bir ara muhabbet için ateş başındaydık,Salih abimin oltası sephadan yere düştü,hemen yanına koşup tasmayı attı ama geç kalınmışdı,balık kaçmışdı.Oltaların başından ayrılmamak lazım.Yavaş yavaş gün ağırmaya başlamıştı,haramiler delirdi artık.Her yeme ilk onlar karşılık verir oldu.Aşkın abiler öyle ki gece de bir şey alamamışlar,tam zamanını kaçırmışlardı anlaşılan.



Salih abinin Shimano kamış ucu değişik tıklamar yapıyordu...-Mehmet çakayım ben tasmayı,ne olur ne olmaz – Abi bekle,bir daha vursun oltaya.Yaklaşık bir dakika sonra yine aynı vuruşlar gelince Salih abim tasmayı çaktı.-Kardeş bu yerden zor kalktı ne bu böyle yahu. –Abi sar makinayı sar.Herkez Salih abinin çevresinde,bekliyoruz ne gelecek diye. -Memo bu çok zorluyor,ilk defa böyle birşey çekiyorum...Abi seri sar şu makinayı. -Memo çok dolu basıyor bu...Herkez pür dikkat bekliyor,Shimano makina bile ağlamaya başladı zoru görünce...-Memo gelmiyor takıldı.-Abi yapma,yapma bekle bakalım belki çıkar,taşa girdi o.Bekliyoruz,ama moraller birden sıfır...Gelen paşa trofe ayarında olsa gerek,inşallah taştan çıkar.Bekle bekle yok çıkmıyor. -Abi çek bakalım,zorla biraz. -Yok kardeşim çıkmayacak. -Abi karar senin.Sonunda sert çekiyor ve kol misinası,kurşun ile beraber balığın ağzında kalıyor.Salih abim şaşkın,herkez şaşkın.Nasip değilmiş ne yapalım,ama Shimano kamışı ve makinayı ağlatan paşa da paşadır hani.



Bunun arkasına attığımız oltalardan bile zevk almıyoruz artık.Balıkda kıyıdan uzaklaştı,vuruşlar kesildi.Avı sonlandırmaya karar veriyoruz.Aşkıın abiler biraz daha kalacaklar.Toparlandıkdan sonra birkaç kare fotoğraf çekiyoruz.İnşallah başka sefere deyip Aşkın abiler ile vedalaşıyoruz.Yolda gelirken bile hala Salih abinin aklında kaçan balık.Dedikleri gibi ''Kaçan Balık Yine Büyük Oldu ''
İşte böylesine güzel,heyecanı bol bir avı daha geride bıraktık.İnşallah başka bir avda yine buluşmak üzere...Salih abim,Aşkın abim ve Özgür kardeşim iyi ki varsınız...Selamlar...



Badem gözlü kızım Cemre ve payımıza düşen balıklar

13.11.2011 Kankalardan Fırtınaya İnat...

Sevgili arkadaşlar hepinize merhaba ;
Sevgili kankam Levent ve ben,cumartesi Aliağa Rastgele Av'a Mehmet kardeşimizin yanına uğradık.Ryobi Ecusima 6000 Vi ve Discovery 6000 Surf makinaları kıyı avlarında kullanmak üzere Levent kankama aldık.Geri dönüş esnasında Levent'in yeni keşfettiği avlağı görmek üzere yolumuzu o yöne çevirdik.Avlağa vardığımızda poyraz deli gibi esiyordu,beş dakikada kulaklarımız yere düştü,neyse ki poyraz karadan denize esiyordu bulunduğumuz yerde ve poyrazlarda bu yer belli ki iş yapacaktı.


Akşam yemeğini yemiş,televizyon seyrederken telefonum çaldı,Levent -hadi kanka benim makinaları deneyelim yarın -Levo delimisin sen,bu havada balık -evet bu havada,poyrazda arkadan esiyor kanka hadi kırma beni...-eh iyi ne zaman...-sabah erken gidelim kanka...-bak sabah suyu yapar dönerim oda senin hatrın için ona göre...-eyvallah kankam,yemleri almaya gidiyorum ben...-sabah 05:00 de gel al beni...tamam görüşürüz...
Bu konuşmalar yaşandıktan sonra bende oltalarımı hazırladım hemen erkenden yattım.Saat 05:00 Levent deli gibi arıyor...ver elini yeni avlak deyip yola çıkıyoruz.Avlağa vardığımızda poyraz tokat gibi vuruyor suradımıza suradımıza,katlanacağız ne yapalım...
Madya ile oltalarımızı yemliyoruz ve başlıyoruz beklemeye...Daha beş dakika geçmişti ki oltalarımdan birine basıyor balık...Gelen hiç de yabancı değil güzel bir sargoz ile açılış benden '' Avın Kanlı Olsun Kanka ''


Arkasından on dakika sonra,madya ya atlayan kör bir minekop yakalıyorum...Oltama deymesin kör mör dinlemem... Kankamda sefte yok daha...Canı sıkkın makinalar yeni ama icraat yok.Gün aydınlandı balık kesti.Oltaları çekiyoruz yemler inceden oynanmış belli balık nazlı,hemen takım değişikliği yapıyoruz.Saat 10:00 sıraları ve ben iki adet paşayı peşpeşe çekiyorum...-kanka sen o makinaları çerçeve yap en iyisi kapanış olarak da bir karagöz en kallavisinden,benim işim tamam...-kanka hadi kaçalım ben çok üşüdüm nasıl olsa balığımı da tuttum Levent çok nasipsizdi bir tane tık demedi oltalarına,sözünü aldım oltalarını bana verecek başka bir avda ben onları okuyup üfleyeceğim,böylelikle o makinalar balık tutacak Kardeşim benim üzülme daha bize o avlak çok balık verir merak etme...
İşte böyle bir av daha yaşadık aniden gerçekleşen,benim için neticesi iyi olan...Siz dostlara da böyle güzel ve şanslı avlar olması dileklerimle...RASTGELE



15 Kasım 2011 Salı

Poyrazlı Bir Gece Sargoz ve Çipura Esintisi 29-30.11.2011

Sevgili arkadaşlar,değerli dostlar hepinize merhaba ; Geçen hafta ki avımızın devamını bu hafta sevgili Aşkın abim ile beraber gerçekleştirdik.Aramızda sevgili İshak Ballıca Hocamızı da görmek istiyorduk fakat,bir arkadaşının düğününe gideceği için bizlerle birlikte olamadı,inşallah başka bir avda beraber olacağız kendisiyle.
Aşkın abim ile beraber cumartesi akşamı saat 21:00 de Menemen'de,yemcimiz Kemal abinin yerinde buluştuk,yem olarak iri madyalardan 150 adet madya ve gerekli malzemeleri tedarik ettikten sonra,avlak yerine doğru yola koyulduk. Aşkın abim ile birçok kez av yapmamıza rağmen istenilen balıkları daha önce yakalayamamıştık,fakat ben bu sefer ona sargoz ve çipura yakalatmak için söz vermiştim.Sözümü de tuttum şükürler olsun...
Saat 22:00 de avlak yerindeydik,rüzgar oldukça sert esiyordu,belli ki bu akşam kamışlarımızda balık vuruşlarını biraz zor hissedeceğiz.Hazırlıklarımızı yapıp oltalarımızı yemledik ve bir bir kamışlarımızı o meşhur avlağımızın derinliklerine yolladık...İlk başlarda balık bu merada ender vurur oltalarımıza ve başladık sabırla beklemeye...
İlk vuruş Aşkın abimin oltasında belirdi ve güzel bir tasma ile o meşhur sargozu nihayet yakalamıştı – işte budur,bundan sonra isterse balık gelmesin yakaladımya sargozu gerisi boş -yapma Aşkın abi gece daha nelere gebe dur bakalım...Arkasında benim oltalardan biri selamı çaktı,aynı zamanda bende tasmayı çaktım,balık güzel kafa atışları ile geliyordu oda ne bende güzel bir paşa ile açılışı yapmıştım hadi bakalım avımız kanlı olsun...
Aşkın abim sargozundan sonra bir de güzel kallavi karagöz ekledi arkasına – ooo kardeşim burası güzelmiş yahu şu karagöze bak daha ne isterim ki... - daha paşa gelecek Aşkın abi dur bakalım...Bu gece saatlerde bir saat geri alınacak,ekstradan bir saat daha av yapacağız,gece güzel olacak kendini belli etti... Rüzgar iyice hızını arttırmış ve biz de kat kat giyinmeye başlamıştık,hava ne kadar bizi zorlasa da,balık geldiği sürece hiçbir şey bizi etkilemiyordu,muhabbet esnasında da bazılarının kulaklarını çınlatıyorduk.
Aşkın abim telefondan arayanlara canlı canlı yayın yapıyordu,İshak abim belki de halay çekiyordu şimdi düğünde,bizim düğünümüzde ki halayda,deniz kıyısında sargoz ve çipuralar ile çekiliyordu Saat 01:00 olmuş rüzgar da etkisini yitirmeye başlamıştı.Şimdi kamışlarda ki hareketlilik daha iyi belli oluyordu,harami balık da kaybolmuştu.-Aşkın abi bak bu saatten sonra pür dikkat ona göre,geçit başlayacak dikkatli ol...-Ayıpsın kardeşim geçsinler de görelim bakalım şunları...demişti ki Aşkın abinin oltalardan biri denize selam durdu,anında tasmayla karşılık verdi oda...-Kardeşim geliyor bu paşa olmalı kafa atışları sert... - hadi abicim gözün aydın çek bakalım paşayı...Evet gelen güzel bir al yanaklı çipuraydı,hey maaşallah...
İyice keyfimiz yerindeydi,balık da yürümeye başlamıştı nihayet.Kamışlar bir bir selama duruyordu,ara da yeme burnunu sokan karagözler kendini kıyıda buluyordu,ama bir kaçı çok aç olacak ki iğneyi gırtlak ötesi yutup,bize zor dakikalar geçirtiyordu...- eh mübarek ne anlarsın bu iğneyi midene kadar yutmaktan illa ki geri dönüşleri de imkansız kılıyordu,yapacak bir şey yok... Saat 05:00 olmuştu,balıkların tam yaylım saati -Aşkın abi,oltaları yemsiz bırakma...dedim,oltamı dipten kaldıracağım sırada bir ağırlık hissettim.Balık belli ki yemi almış bekliyor öylece -gel bakalım görelim gülcemalini,diyerek çekmeye başladım oltamı...Sargozun yakışıklısı gelmez mi kıyıya güzelll,sargoz da akmaya başladı. Benim hisseme düşenler
Arkasından bir tane daha yakaladım,bana uzak oltama bakmaya gittiğimde misina boştaydı,dikkatlice makinayı sararken o muhteşem kafa atışını ayaklarıma kadar hissettim.Tasmayı atttım ama yerden balığı kesmek ne mümkün – hadi koçum dön bana hadi.Tam döndürdüm 10 metre sardım zor da olsa,ama o galip çıktı,o meşhur iğneler onun çenesini bile çizmemişti anlaşılan,büyük bir şok yaşadık ikimiz de o dakikalarda,ne yapalım nasip...Gün aydınlanmaya başlamıştı.Seri vuruşlar devam ederken yakalananları kıyıya alıyorduk.Ben hala kaçırdığımın etkisindeyim,bir bebek misali ağlıyordum.Bazen ağlayacaksın ki balık gelecek benim oltalardan birinde hiç ses seda yoktu.Yanına doğru gittim ve misinayı elimle usulca oynattım,yemi kıskanan çipura öyle bir vuruş yaptı ki hemen tasmayı çaktım,bir daha,bir daha çaktım.Oooo oda ne kamış U oldu,hadi koçum gel bakalım bu tasmaları bende yesem direnirim...balık kalama alıyor Aşkın abide pür dikkat izliyordu,bellli ki gelen iyi bir çipuraydı,o çekti ben saldım,o kafa verdi,ben çektim.Birbirimizle birkaç dakika oynadıktan sonra,usulca pistten indirdim kendisini kıyıya....Aşkın abim bir ara gözlerine inanamadı – hadi ya şaka bu - şaka değil abim gerçek bak işte kıyıda paşa,uyan sabah oldu tam tamına 40 cm bir çipuraydı hey maşallah... Oğlum Çınar,şimdiden çipura avı derslerine başladı
Daha sonra gün aydınlanmasıyla vuruşlar kesildi,oltalarımızı toplarken bir tane de bonusundan sorgoz daha yakaladık ve avımızı sonlandırdık.İkimiz de güzel bir av yapmıştık ve ikimizde mutluyduk.Deniz bize elinden geldiğince kıyak geçmişti yine...Avdan sonra kıyıda gerekli görüntüleri aldık,arkasından güzel bir konu ile inşallah sizlere konuk olduk diye düşünüyorum...Yakın zaman da yine beraber av yapmak dileğiyle Aşkın abim,insanın senin gibi dostu olması ne güzel... Sevgili arkadaşlar,sizlerde sevdiklerinizle,arkadaşlarınızla,ailelerinizle bu güzellikleri hep beraber yaşarsınız inşallah.Hepinize canı gönülden selamlar,sevgiyle kalın...

26 Ekim 2011 Çarşamba

Denizin Köpürdüğü Yerde Çipura (Sparus Aurata) Avı 22-23.10.2011



Sevgili arkadaşlar hepinize merhaba ;
Uzun zaman olmuş üç kanka bir arada av yapmamıştık.Levent,Tevfik ve ben hafta sonu havanın güzel olması sebebiyle,bir av yapmayı kararlaştırdık.
Hafta sonu gelmiş takımlarımızı ve yemlerimizi ayarladıktan sonra geçen yıl yakaladığımız çipuraların avlağına doğru yola çıktık.
Benim her zaman ava giderken aklımdan acaba acaba bu gece deniz bize ne sunacak diye geçer,evet deniz bize bu avda çok şeyler sundu,gelelim avın hikayesine...
Saat 20:30 avlaktayız,kamışlar ve takımlar düzenlendi,yemlerimiz enfes,hava ve deniz güzel,haydi rastgelsin deyip oltalar suyla buluştu.İlk başlarda yine tutuk geçecek belli,tık yok...Bu avlak bizi geçen yıl bu aylarda boş çevirmedi yine çevirmeyecek diyorum kankalarıma.Saat 24:00 oldu kankalarım haydi kaçalım başka yere burda iş yok diyorlar,yahu arkadaş nereye bu gece buradan balık alacağız sabredin diyorum ısrarla...



Saat 24:30 gösterirken ilk balık Levent kankama geliyor -haydi kanka avın kanlı olsun bakalım diyorum asılıyor paşayı Allah ne verdiyse ve paşa kıyıda Avın kanlı olsun kelimesi Levent ile her avımızda kim balık çekerse ona söylenen ve uğuruna inandığımız bir cümledir ve öyle oldu da...Arkasından benim kamışlardan birinin ucu denizden su içmek için denize doğru eğildi -kanka avın kanlı olsun çek bakalım diyor Levent...güzel bir sargoz ile açılışı yapıyorum.




Bu arada Teyfik'de tık yok -hadi Tefo sıra sende -nerde bizde o şans diyor ama beş dakika geçmeden oda güzel bir paşa alıyor,yanaklar olmuş kırmızıkırmızı
Bende paşa yok bu böyle olmaz ama illa ki gelecek biliyorum...Bir furya olacak ki balık geçti gitti,herkes tek balık aldı.Saat 03:30 gibi sıkı hazırlanın balık sabaha kadar akacak dedim,her ikisine bana güldüler.Biri kayıntı ile uğraşıyor biri uzandı dinleniyor.Ben madyaları kırarak kendime zaman kazandırması için yem hazırlıyorum bu arada,sabah illa ki hareket olacak...
Saat 03:40 oldu ve Tefo'nun kamış öyle bir eğildi ki olmaz öyle birşey -kanka kalk kamış gidiyor tasmayı koydu ama makina çekmiyor aldı misinayı eline başladı çekmeye -kanka bu fena - çek çek görelim bakalım.Üç metre önümüzde tık dedi iğne gitti,yankeskimisin be arkadaş.-kanka ne oldu senin paşa -dııııttttttt
Benim oltalardan al takım kasasından,kendin gibi iğnen de çürük senin







Bu konuşmalardan sonra sürü geçidi başlıyor bir o kamışa bir bu kamışa.Koş oraya koş buraya,tabi benim yemler hazır ikisi ha bire yem hazırlıyor bu curcunada,ben yakalıyorum onlar bakıyor Bir ara Levent homurdandıysa da yapacak birşey yok ben ne yapayım bu Paşalar beni seviyor
Sabah olmak,gün aydınlanmak üzere,paşa hala o biçim oltaya vuruyor,bende bir yandan -yemleri tazeleyin,yemsiz bırakmayın takımları diye uyarıyorum çünkü harami çıktı piyasaya.Bir müddet daha geçit sürüyor ve saat 06:00 da avımızı sonlandırıyoruz.Güzel bir gece,sabretmenin mükafatı,kerteriz güzel,şans yani ne derseniz deyin bunlar bir yana,ama insanın sevdiği arkadaşlarla vakit geçirmesi bir yana...İnşallah devamını yapacağız,paşalar geçerken onlara yoldaş olmak lazım Avlarınızda bol şanslar,kerteriziniz bereketli olsun,Selamlar.

16 Haziran 2011 Perşembe

Çipura Oltasındaki Malzemelerim...





Kullandığım bu misina,fc olmasından dolayı kıyı avlarında müthiş performans göstermektedir.0.30 mm kalınlıkta olup düğüm mukavemeti üst düzeydedir...

http://cgi.ebay.com/Spiderwire-Ultracast-100-Fluorocarbon-12lb-200-yards-/110700257804?pt=LH_DefaultDomain_0&hash=item19c63fe20c



Çipura avlarında kullandığım bu iğne dövme çelikten yapılmış olup,cırcle olması sebebiyle,balığı her zaman ağız kenarından yakalamaktadır.Çipuranın ağzında tek zayıf yer ağız kenarı olduğundan,bu iğne o sabepten dolayı tercih edilmiştir ve mükemmel sonuçlar vermektedir.


http://cgi.ebay.com/100-DFS-1-Octopus-Beak-CIRCLE-Hooks-Chemically-Sharp-/130529558845?_trksid=p3286.m7&_trkparms=algo%3DLVI%26itu%3DUCI%26otn%3D3%26po%3DLVI%26ps%3D63%26clkid%3D687817101824806416

14 Haziran 2011 Salı

Kıyıdan Çipura ve Sargoz (Sparus Aurata-Diplodus Sargus) Avı -2 Aliağa

İşte güzel bir kıyı avı daha...Akşam üzerinden sabaha kadar gerçekleştirdiğim bu avda, Owner 50173 No:2 iğneleri kullandım,gerçekten avcı iğneler,yem olarakda madyaydı tercihim.Kerterizlerim yavaş yavaş tarihleri ile belirmeye başladı.Çok yakın zamanlarda daha iyilerini tutabiliyor olacağım.Siz değerli arkadaşlarıma da böyle güzel avlar diliyorum...Sevgiyle kalın...













13 Haziran 2011 Pazartesi

Kıyıdan Çipura (Sparus Aurata) Avı - Aliağa

Amatör balıkçıların çoğu çipura yakalamak ister.Bende bu balığa sevdalı biri olarak her zaman avlarından zevk duymuşumdur.
Gerekli bilgi ve birikim sonucunda kendime göre yeterli avlar yapabilmekteyim.Yakın zamanda daha da iyi avlar yapacağım umarım.Geçmiş avlarıma ait fotoğrafları yayınlıyorum,umarım beğenirsiniz....Sevgiyle kalın....