İzleyiciler

15 Kasım 2011 Salı

Poyrazlı Bir Gece Sargoz ve Çipura Esintisi 29-30.11.2011

Sevgili arkadaşlar,değerli dostlar hepinize merhaba ; Geçen hafta ki avımızın devamını bu hafta sevgili Aşkın abim ile beraber gerçekleştirdik.Aramızda sevgili İshak Ballıca Hocamızı da görmek istiyorduk fakat,bir arkadaşının düğününe gideceği için bizlerle birlikte olamadı,inşallah başka bir avda beraber olacağız kendisiyle.
Aşkın abim ile beraber cumartesi akşamı saat 21:00 de Menemen'de,yemcimiz Kemal abinin yerinde buluştuk,yem olarak iri madyalardan 150 adet madya ve gerekli malzemeleri tedarik ettikten sonra,avlak yerine doğru yola koyulduk. Aşkın abim ile birçok kez av yapmamıza rağmen istenilen balıkları daha önce yakalayamamıştık,fakat ben bu sefer ona sargoz ve çipura yakalatmak için söz vermiştim.Sözümü de tuttum şükürler olsun...
Saat 22:00 de avlak yerindeydik,rüzgar oldukça sert esiyordu,belli ki bu akşam kamışlarımızda balık vuruşlarını biraz zor hissedeceğiz.Hazırlıklarımızı yapıp oltalarımızı yemledik ve bir bir kamışlarımızı o meşhur avlağımızın derinliklerine yolladık...İlk başlarda balık bu merada ender vurur oltalarımıza ve başladık sabırla beklemeye...
İlk vuruş Aşkın abimin oltasında belirdi ve güzel bir tasma ile o meşhur sargozu nihayet yakalamıştı – işte budur,bundan sonra isterse balık gelmesin yakaladımya sargozu gerisi boş -yapma Aşkın abi gece daha nelere gebe dur bakalım...Arkasında benim oltalardan biri selamı çaktı,aynı zamanda bende tasmayı çaktım,balık güzel kafa atışları ile geliyordu oda ne bende güzel bir paşa ile açılışı yapmıştım hadi bakalım avımız kanlı olsun...
Aşkın abim sargozundan sonra bir de güzel kallavi karagöz ekledi arkasına – ooo kardeşim burası güzelmiş yahu şu karagöze bak daha ne isterim ki... - daha paşa gelecek Aşkın abi dur bakalım...Bu gece saatlerde bir saat geri alınacak,ekstradan bir saat daha av yapacağız,gece güzel olacak kendini belli etti... Rüzgar iyice hızını arttırmış ve biz de kat kat giyinmeye başlamıştık,hava ne kadar bizi zorlasa da,balık geldiği sürece hiçbir şey bizi etkilemiyordu,muhabbet esnasında da bazılarının kulaklarını çınlatıyorduk.
Aşkın abim telefondan arayanlara canlı canlı yayın yapıyordu,İshak abim belki de halay çekiyordu şimdi düğünde,bizim düğünümüzde ki halayda,deniz kıyısında sargoz ve çipuralar ile çekiliyordu Saat 01:00 olmuş rüzgar da etkisini yitirmeye başlamıştı.Şimdi kamışlarda ki hareketlilik daha iyi belli oluyordu,harami balık da kaybolmuştu.-Aşkın abi bak bu saatten sonra pür dikkat ona göre,geçit başlayacak dikkatli ol...-Ayıpsın kardeşim geçsinler de görelim bakalım şunları...demişti ki Aşkın abinin oltalardan biri denize selam durdu,anında tasmayla karşılık verdi oda...-Kardeşim geliyor bu paşa olmalı kafa atışları sert... - hadi abicim gözün aydın çek bakalım paşayı...Evet gelen güzel bir al yanaklı çipuraydı,hey maaşallah...
İyice keyfimiz yerindeydi,balık da yürümeye başlamıştı nihayet.Kamışlar bir bir selama duruyordu,ara da yeme burnunu sokan karagözler kendini kıyıda buluyordu,ama bir kaçı çok aç olacak ki iğneyi gırtlak ötesi yutup,bize zor dakikalar geçirtiyordu...- eh mübarek ne anlarsın bu iğneyi midene kadar yutmaktan illa ki geri dönüşleri de imkansız kılıyordu,yapacak bir şey yok... Saat 05:00 olmuştu,balıkların tam yaylım saati -Aşkın abi,oltaları yemsiz bırakma...dedim,oltamı dipten kaldıracağım sırada bir ağırlık hissettim.Balık belli ki yemi almış bekliyor öylece -gel bakalım görelim gülcemalini,diyerek çekmeye başladım oltamı...Sargozun yakışıklısı gelmez mi kıyıya güzelll,sargoz da akmaya başladı. Benim hisseme düşenler
Arkasından bir tane daha yakaladım,bana uzak oltama bakmaya gittiğimde misina boştaydı,dikkatlice makinayı sararken o muhteşem kafa atışını ayaklarıma kadar hissettim.Tasmayı atttım ama yerden balığı kesmek ne mümkün – hadi koçum dön bana hadi.Tam döndürdüm 10 metre sardım zor da olsa,ama o galip çıktı,o meşhur iğneler onun çenesini bile çizmemişti anlaşılan,büyük bir şok yaşadık ikimiz de o dakikalarda,ne yapalım nasip...Gün aydınlanmaya başlamıştı.Seri vuruşlar devam ederken yakalananları kıyıya alıyorduk.Ben hala kaçırdığımın etkisindeyim,bir bebek misali ağlıyordum.Bazen ağlayacaksın ki balık gelecek benim oltalardan birinde hiç ses seda yoktu.Yanına doğru gittim ve misinayı elimle usulca oynattım,yemi kıskanan çipura öyle bir vuruş yaptı ki hemen tasmayı çaktım,bir daha,bir daha çaktım.Oooo oda ne kamış U oldu,hadi koçum gel bakalım bu tasmaları bende yesem direnirim...balık kalama alıyor Aşkın abide pür dikkat izliyordu,bellli ki gelen iyi bir çipuraydı,o çekti ben saldım,o kafa verdi,ben çektim.Birbirimizle birkaç dakika oynadıktan sonra,usulca pistten indirdim kendisini kıyıya....Aşkın abim bir ara gözlerine inanamadı – hadi ya şaka bu - şaka değil abim gerçek bak işte kıyıda paşa,uyan sabah oldu tam tamına 40 cm bir çipuraydı hey maşallah... Oğlum Çınar,şimdiden çipura avı derslerine başladı
Daha sonra gün aydınlanmasıyla vuruşlar kesildi,oltalarımızı toplarken bir tane de bonusundan sorgoz daha yakaladık ve avımızı sonlandırdık.İkimiz de güzel bir av yapmıştık ve ikimizde mutluyduk.Deniz bize elinden geldiğince kıyak geçmişti yine...Avdan sonra kıyıda gerekli görüntüleri aldık,arkasından güzel bir konu ile inşallah sizlere konuk olduk diye düşünüyorum...Yakın zaman da yine beraber av yapmak dileğiyle Aşkın abim,insanın senin gibi dostu olması ne güzel... Sevgili arkadaşlar,sizlerde sevdiklerinizle,arkadaşlarınızla,ailelerinizle bu güzellikleri hep beraber yaşarsınız inşallah.Hepinize canı gönülden selamlar,sevgiyle kalın...